5 Nisan 2008 Cumartesi

Kolesterol hapını kim yutturuyor?

Kolesterol hapını kim yutturuyor?

http://www.takvim.com.tr/2008/03/23/pap133.html

Gereksiz kullanılan kolesterol ilaçları, iktidarsızlıktan erken bunamaya kadar bir dizi yan etkiyi beraberinde getiriyor. Peki herkes hasta mı, yoksa bütün bunlar ilaç üreticilerinin pazarlama taktiği mi?





Ezber bozan sözler



Gazi Üniversitesi'nden Uzman Biyolog Mevlüt Durmuş, kolesterolün vücuda gerekli olduğunu savunarak sorunun kolesterolde değil kolesteroldeki partikülerde olduğunu söylüyor. İstanbul Üniveritesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Metabolizma ve Beslenme Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın da kolesterolle ilgili beslenme ezberlerini bozuyor. Aydın, tereyağın kolesterolü yükseltmediğini söyleyerek, "Tereyağ tüketilirken kalpten ölümler azdı" diyor. Balık yağının, yüksek kolesterolü, ilaçlardan daha sağlıklı olduğunu da şöyle savunuyor: "Kolesterol düşürücü ilaçlar yan etkiye sahipken balık yağı hem yan etkisiz hem de daha ucuz."

Durmuş'un çarpıcı iddiaları şöyle:
Kolesterol değerleri aşağı çekilmeye çalışılıyor.
Kolesterol düşük olduğu zaman uzun yaşayacağı inancı aşılandı.
Korkutma kampanyalarıyla 'kolesterol fobisi' oluşturuluyor.
Araştırmalar; düşük kolesterol düzeylerinde ölüm oranlarının arttığını göstermekte. Kolesterolü yüksek olanlar daha uzun yaşama potansiyeline sahip.
10 kişiden 4'ünün kolesterolü ilerleyen yaşlarda artacak ve ömür boyu ilaç kullanmaya mahkum edilecek.
Zeka geriliği, iktidarsızlık, kas ağrısı, kolesterol düşürücülerin yan etkilerinin sadece bilinen ve görülen tarafıdır.

Kolesterol bilmecesi kördüğüm!

Gündemden sessiz sedasızca geçen "Yasaklanan kolesterol ilacı Ezetrol" haberinin ardından tıp dünyası, ikiye bölündü. 'Yüksek kolesterol hastalığı ilaç sektörünün yarattığı bir fobidir' diyen de var, 'İlaçsız asla olmaz' da....


Neredeyse her evde "kolesterol hastası" varken kolesterol ilaçları da en çok kullanılan ilaçların başında. Dünyada 25 milyon dolarlık pazar payına hakim olan bu minik hapların, kalp hastaları için gerçekten de hayat kurtarıcı olduğu bir gerçek, peki diğerleri? Önce uyaralım; sorular ve cevapları pazar keyfinizi kaçırıp sinirlendireceğinden kolesterolünüzü yükseltebilir ama siz yine de kolesterol haplarına sarılmayın. Çünkü gereksiz kullanılan kolesterol ilacı iktidarsızlıktan erken bunamaya, kas hastalıklarından karaciğer rahatsızlıklarına kadar pek çok yan etkiye sahip.



YOKSA BU BİR EFSANE Mİ?


"Yüksek kolesterol korkusu"nun ilaç sektörünün pazarlama stratejisi olduğu iddiaları dile getirilirken bir diğer iddia da kötü kolesterol eşiğinin düşürülme nedenlerinin ilaç firmalarının pazarlama taktiği olduğu... Bu iddianın sahiplerinden biri olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları bölümünden Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kolesterolle ilgili bugüne kadar bilinen tüm ezberleri bozacak açıklamalar yapıyor. "Kolesterol tek başına tedavi gerektiren bir hastalık değildir" diyen Prof. Dr. Küçükusta; kolesterolün ilaç sektörünce yaratılan bir fobi olduğunu söylüyor. Bir diğer iddia da Uzman Biyolog Mevlüt Durmuş'tan.

'TEK BAŞINA BİR HASTALIK DEĞİL'

Kolesterol düşürücü ilaçlarının yasaklanması için Sağlık Bakanlığı'na çağrıda bulunan Durmuş, şunları söylüyor: "Kolesterol değerleri sürekli aşağılara çekilmeye çalışılıyor. Amerika'da 40 milyon kişi bu ilacı kullanmak zorunda bırakıldı. 40 yaşını geçen bireylerin yarısının kolesterolünün yükseleceğini düşünürseniz, ilaç şirketlerince ortaya koyulan oyunun boyutunu da anlamanız mümkün.

"SIRADA REFLÜ VE DEPRESYON MU VAR?

Türkiye Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof Dr. Çetin Erol ise iddiaları yalanlıyor. Kötü kolesterol eşiğinin kişiye göre değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Erol "İlaçsız olmaz" derken Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbnii Sina Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç de meslektaşını destekliyor. İddiaların bilimsel dayanağı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Güleç, "İddia edildiği gibi olsaydı Amerika bunu kullanmazdı. Amerikalılar harcadığı paranın karşılığını almazsa para harcamaz" diyor. "Kolesterol hastalığı" iddia edildiği gibi bir korkutma kampanyasıyla yaratıldıysa reflü, kemik erimesi ve depresyon da tartışılması gereken efsaneler sırasına girebilir.

Kardiyolaglar yalanladı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni-i Sina Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç ise iddiaları şöyle yalanlıyor: "Kolestrol ilaçları Amerika'da çok fazla kullanılıyor. İlaçlara para harcadıkları zaman daha az kalp krizi geçiriyorlar. Bir defa kalp krizi geçirdiyse mutlaka kolesterol eşiği 100'ün altında olmalı. Risk faktörleri taşıyorsa kolestrolün 130'un altında olması şart. Ama her insan için 160'ın üstündeyse; bu risk taşıyor demek. Kalp krizi geçiren kişilerin 1 gün önceden şikayeti olmuyor, kolesterol damar duvarlarında birikmiş oluyor." Prof. Dr. Güleç kolesterol düşürücü haplarla ilgili iddiaların bilimsel dayanağı olmadığını savunuyor. Prof. Dr. Güleç şöyle devam ediyor: "Bu konuyla ilgili bilimsel deneylerle kanıtlanmış bir sürü çalışma var. Kolesterol yüksekliğinin tehlikeli olduğu bir anda söylenmemiş, uzun yıllar çalışma yaptıktan sonra ilaç uygulanmasına geçilmiş. Bu iddiaların bilimsel denetimi yok. Mantık yürüterek bir yere varamazsınız." Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Kardiyolog Prof. Dr. Çetin Erol da iddiaları reddederek ekliyor: "Kesinlikle yanlış. Normal bir insanın kolesterol eşiğinin 160, kalp hastalarında 100 olması gerekir. İlaçsız olmaz."


HABER: BERİL ÖZCAN

MEVLÜT DURMUŞ'UN HABER HAKKINDAKİ YORUMU:

BU HABERLE İLGİLİ OLARAK İLERLEYEN YAŞLARDA HATIRLAYACAĞIM TEK ŞEY ' MANTIK YÜRÜTEREK BİR YERE VARAMASSINIZ' SÖZÜ OLACAKTIR. (UMARIM YANLIŞ YAZILMIŞ, BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU BİLİM ADAMLARINCA SÖYLENMEMİŞTİR). BENCE BİLİM VE TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ (TKD) ADINA SON DERECE TEHLİKELİ VE TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA. ÇÜNKÜ MANTIK VE MATEMATİGİN OLMADIĞI YERDE ZATEN BİLİMDEN SÖZ EDEMEZSİNİZ...BİLİM ADINA YAPILAN HER OLGUDA ÖNCE MANTIK YÜRÜTÜLMEK ZORUNDADIR, MANTIKSIZ KONULARLA ZATEN BİLİMİN İÇİNİ DOLDURAMASSINIZ, BİR YERLERDE MANTIGA MUTLAKA ÇARPAR VE TOSLAR...

KEŞKE ÜNİVERSİTELERDE POZİTİF BİLİM DALLARINDA AKADEMİK KARİYER YAPANLAR DA ZAHMET EDİP BİLİM FELSEFESİ VE MANTIK DERSLERİ ALABİLSELER... O ZAMAN BİLİM ADINA NELERİ KAÇIRDIKLARINI BELKİ GÖREBİLİRLERDİ.