19 Temmuz 2009 Pazar

Yağlı besinler, iyi dediğimiz HDL-kolesterolü nasıl yükseltir?



Akıl oyunları da, akıl tutulması
kadar ilginç bir kavramdır…
Fakat akıl oyunlarının ilginç bir özelliği vardır.
Akıl oyunlarını
sadece insanlar oynayabilir.
Diğer canlılar akıl oyunu oynamaz!
'Kolesterol ve Akıl Oyunları'
kitabından....

Yağlı besinler, iyi dediğimiz HDL-kolesterolü nasıl yükseltir?

Kolesterol konusunda gizli paradoksların açıklanıyor, tek tek ortaya çıkıyor olması, kolesterol ve yağları tek parametrede suçlayan araştırmacıları gelecekte çok kötü üzecek gibi görünüyor[1]. Çünkü bilim ‘nasıl’ sorusunu sormayı unuttuğunda, bizce artık bilim olmaktan çıkmıştır. Ve günümüzde bilim, sorgulamaktan uzak, kapitalizme dayalı, dedikodulara ve söylemelere göre yapılmaktadır… Balık yağı, yumurta, et, tam yağlı süt, tereyağı, fındık, fıstık, ceviz, badem gibi besinler, önceleri size söylenenlerin tam tersine HDL-kolesterolünüzün yükselmesi için gerçekten de iyidir[2]

Günümüzde hala, söz konusu besinsel yağlarla, kan yağlarının arttığını söyleyenler ise ya uluslar arası bilimsel yayın dedikodularının kurbanıdır ya da bilerek isteyerek, kasten kendi çıkarlarını korumak adına yalan söylüyordur… Bu durumu açıklamanın başka bir yolu olsun isterdim fakat maalesef yok. Çünkü çoğu bilim adamı dışarıdan gelen yayınları okuyorlar ve okudukları üzerinden karar veriyorlar. Çoğu araştırmacı 'gözlem', ‘deney’ ve ‘deneysel kontrol’ kavramını unutmuş durumda.

Şüphe ve sorgulama yok...

Şüphe ve sorgulama olmadan bilim adamı olunabilir mi, o ayrı bir tartışma. Fakat yıllardan beri yumurtayı yasaklayıp, sonra durumun hiçte göründüğü gibi olmadığını anlamak, hem bilim adamlarının kendileri açısından, hem de olanları insanlara açıklamak açısından oldukça kötü bir durum olsa gerek.

Bilim böyle bir duruma nasıl düşürülebilir?

Bu durumda insanların bilim adamlarına ve doktorlara güvenmelerini nasıl beklersiniz? Yarın kolesterolü yüksek sıradan bir insan gidip günde 1-2 kilo kırmızı et yedikten sonra kolesterolünün artmadığı tam tersine düştüğünü görürse, kendisine kırmızı eti yasaklayan bilim adamlarına bir daha güvenir mi dersiniz?

Biliyor musunuz karaciğer hücreleriniz çok ciddi zarar görmemişse, bütün yağlı yiyecekler az veya çok mutlaka kandaki HDL-kolesterolü yükseltir! Yani bütün yağlı besinlerin kan yağlarını yükselttiği, HDL-kolesterolü düşürdüğü koca bir yalandır!

Ve bu bilimsel kılıfa büründürülmüş, gizlenmiş bir yalanı anlayabilmenin mantıksal kuralları bellidir.

Bazı lipit taşıyan farklı partiküllerin bazıları hücre içinde, bazıları hücre dışında yani kan damarlarında dolaşırken oluşur. Hücre içi partikül oluşum ve kandaki oluşum birbirinden çok ama çok farklıdır. Fakat maalesef ‘yağlar suçlu’diyen bazı dostlarımız, partikül oluşumlarındaki bu farklı durumu bir türlü göremez.

Kötü olarak tanımladığımız partiküller (VLDL, LDL) hücre içinde oluşurlar ve kana verilirler. Yine kötü olarak tanımladığımız LDL partikülleri kanda dolaşırken sürekli küçülürler (small LDL).

İyi olarak tanımladığımız HDL ise tamamen hücre içinde oluşmaz. Hücre dışında olgunlaşmak ve büyümek zorunda olan bir partiküldür. Yani bu partiküller tamamıyla hücre içinde oluşmazlar, (HDL) hücre yüzeylerinde bulunan yağları ve farklı kanallardan (besinsel) gelen yağları kullanırlar. Kısaca hücre yüzeyinde önceden oluşmuş kolesterolünüz yoksa ve yeteri kadar farklı lipoproteinlerden gelen kolesterol ve yağ asitleri yoksa, HDL ve HDL kolesterol oluşamaz…

Kötü kolesterol taşıyıcısı LDL partikülü ve iyi kolesterol taşıyıcısı HDL partikülü birbirinden zıt şekilde oluşurlar… Yani kötü olarak bildiğimiz LDL partikülü ve LDL-kolesterol hücre içindeki yağlarla oluşur, olgunlaşır ve daha sonra kan damarlarına geçer…..

Fakat bu durum iyi kolesterol taşıyıcısı olarak bildiğimiz HDL partikülü için geçerli değildir… HDL partikülü ve HDL-kolesterol tamamen hücre içinde oluşmaz. Tam tersine HDL partikülünün çoğunluğu kanda oluşur, yani HDL partikülü hücre dışında oluşmak, lipitlerini hücre dışından ve hücre yüzeyinden toplamak, ancak böylelikle olgun bir HDL partikülü olmak zorundadır…Hücre içi kolesterol ve yağların, HDL partikülüyle doğrudan bir ilişkisi yoktur... HDL partikül ve HDL-kolesterol düzeyi sadece hücre yüzeylerindeki (hücre zarları) ve farklı kanallardan (besin ve diğer partiküller) gelecek kolesterol ve yağ asitlerine bağımlıdır...














Şekil .1: HDL partikülü oluşumu
HDL partikül oluşumunun büyük kısmı hücre içinde değil, kanda dolaşırken gerçekleşir. Bunun için farklı kaynaklardan gelen lipitlere-yağlara ihtiyaç vardır. Farklı kaynaklardan gelen lipitler az
ise HDL oluşumu yavaşlayacak, HDL partikülleri olgunlaşmayacak veya partiküller küçük kalacaktır.
[3]


İşte bu nedenle hala kardiyoloji dünyasınca yağların yasaklanıyor olmasının bilimsel bir temeli yoktur. Kardiyologlar ilerleyen zamanlarda çok zor durumlara düşecektir ve kardiyoloji bilimine duyulan güven sarsılacaktır...

Günlük kalori ihtiyacınızın (1500-2000 kalori) çoğunu hiç çekinmeden yağlardan ve yağlı besinlerden oluşturduğunuz, karbonhidratlardan gelen kaloriyi (beyaz ekmek, şeker, makarna vs) azalttığınız takdirde kan yağlarınız yükselmeyecek, tam tersine azalacaktır. Önemli olan kendiniz için belirlenen kalori miktarını aşmamaktır.

Yapmanız gereken sadece bir beslenme uzmanına gidip günlük kalori ihtiyacına göre, karbonhidratlardan biraz uzakta duran; yağlı, etli, vitaminli, proteinli bir diyet listesi hazırlamaktır...

Bilim adına dedikodu yapmayın, yalan söylemeyin…

Gerçekten yüreğiniz yetiyorsa, bilimsel araştırma cesaretiniz varsa deneyin ve kendi gözlerinizle görün!…

Mevlüt Durmuş
Uzm. Biyolog


Kaynak ve Dipnotlar
[1] Mevlüt Durmuş (2009). Kolesterol ve Akıl Oyunları. Hayy Kitap. Acil Serisi.
[2] http://www.beslenmebulteni.com/ Prof. Dr. Ahmet Aydın
[3] Gary F. Lewis, Daniel J. Rader (2005). New Insights Into the Regulation
of HDL Metabolism and Reverse Cholesterol Transport. Circulation Research.
2005;96:1221 (Şekil değiştirilerek alınmıştır)